Uzman isimler, ABD Merkez Bankası’nın (FED) 2025 yılında faiz indirim sürecini yavaşlatabileceğini ve daha temkinli politika izleyebileceğini öngörüyorlar.
ABD’de devam eden enflasyonist baskıların ve aynı zamanda da ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın göreve başlamasının enflasyon riski oluşturmaya devam edeceği yönündeki endişelerin de Fed’in faiz indirim sürecini etkileyebileceği öngörülmeye başlandı.
Commerzbank ABD Merkez Bankası ekonomistlerinden Bernd Weidensteiner, konuya ilişkin değerlendirmesinde BD ekonomisinin bu yıl beklenilenden daha iyi geliştiğini söyledi. Weidensteiner, ekonominin 2023 ortalarına kadar faizlerdeki sert yükselişi atlattığını anlatarak, “Artık ABD ekonomisinin elde ettiği kazanımları korumak önemli.” şeklinde konuştu. Weidensteiner ayrıca, “Fed’in hedefi işgücü piyasasını soğutmaktı çünkü aşırı ısınan işgücü piyasası enflasyondaki hedefe ulaşmayı daha da zorlaştıracaktı. Bu son birkaç ayda oldu” dedi.
Bernd Weidensteiner, fırtına ve grev gibi kısa vadedeki özel faktörler dikkate alınarak son dönemde her ay yaklaşık olarak 150.000 yeni iş yaratıldığına dikkat çekti. Aynı zamanda işsizlik oranının da yavaş ama istikrarlı arttığını ve geçen yılın yarısı olan Kasım ayında %4,2’ye ulaştığını söyledi.
Fed Guvernörü Weidensteiner, konuşmasının devamında Fed’in faiz indiriminin enflasyondaki hedefe ulaşmada sorun yaratabileceği riskini değerlendirmesi gerektiğini de ifade etti.
Sonuç olarak Weidensteiner, enflasyonun son aylarda önemli ölçüde yavaşlamadığını ve Fed’in enflasyon ölçüsü olarak kullandığı, gıda ve enerji ürünlerini hariç tutan çekirdek tüketici harcama endeksinin 2,6 ile 2,8 arası dar bir aralıkta yer aldığını söyledi.
Weidensteiner, en son açıklanan tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) inatla %2’nin üzerinde kaldığını belirtirken Fed’in Aralık toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesini beklediğini kaydederek piyasanın bunu fiyatladığını, Fed’in sürpriz yapmak istemesinin muhtemel olmadığını da aktardı.
Bernd Weidensteiner, son faiz oranı hamlesinin, ekonomik krize yanıt olarak klasik faiz indirimi döngüsündeki bir adım olarak değil, para politikasında ince ayar yapılması olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Weidensteiner, gelecek yılın başında başka bir faiz indirimi olup olmayacağını tam olarak belli olmadığını, bunun yerine ise Fed’in daha fazla faiz indirimini ertelemeye veya duraklatmaya karar verebileceğini kaydetti.
Weidensteiner, güncellenen “dağılım grafiğinin” merkez bankasının mevcut para politikası değerlendirmesine de ışık tutabileceğini vurgulayarak, “Eylül ayı yorumlarına göre Fed yetkilileriyle üyeleri, 2025’te toplam 100 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyorlardı. Son birkaç ayın verileri göz önüne alındığında, yetkililer geri adım atabilirler ve 25 baz puanlık bir kesintiden vazgeçebilirler” şeklinde ifadeler kullandı.
“Fed büyük tahmin revizyonlarını Mart ayına kadar erteleyebilir.”
ING International baş ekonomisti James Knightley konuya ilişkin yorumunda Fed’in faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesinin beklendiğini, faiz oranlarını kısıtlı bölgenin dışına ve neredeyse nötr seviyeye doğru taşımayı sürdürmesini beklendiğini belirtti.
Enflasyon devam ederken ve Başkan Donald Trump ABD’nin büyüme performansı durumunu güçlendirmeye çalışırken, Fed’in 2025 için emkinli bir politika gevşetme profili önermesinin beklendiğini söyleyen Knightley, “Başkan Trump’ın göçmenlik, gümrük ve kişisel ve kurumlar vergileri bundan etkileniyor. Bu hamle muhtemel şartlarda Fed’in 2025 boyunca daha düz, daha kademeli bir genişleme yolu belirleyeceği anlamına geliyor” dedi.