Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Güneş Sistemi’ndeki 9. gezegenin varlığı doğrulandı!

NASA, uzun yıllar süren spekülasyonlara bir son verdi. NASA, güneş sistemimizde 9. gezegenin varlığını dünya kamuoyuna açıkladı. Neptün’ün ötesinde bulunan bu dev gezegenin, Dünya’nın 5 ila 10 katı kadar bir kütleye sahip olduğu söyleniyor. NASA, gizemli gezegenin incelenmesi için yeni bir teleskop geliştirmeyi planlıyor.

NASA, uzun yıllar süren

NASA, uzun yıllar süren spekülasyonlara bir son verdi. NASA, güneş sistemimizde 9. gezegenin varlığını dünya kamuoyuna açıkladı. Neptün’ün ötesinde bulunan bu dev gezegenin, Dünya’nın 5 ila 10 katı kadar bir kütleye sahip olduğu söyleniyor. NASA, gizemli gezegenin incelenmesi için yeni bir teleskop geliştirmeyi planlıyor.

NASA, Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegenin uzaydaki varlığını doğrular nitelikte bir açıklama yayımladı. Yıllar boyunca bu konuyla ilgili spekülasyonlar ve teoriler yayınlanmıştı.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü araştırmacısı Konstantin Batygi tarafından yürütülen tarihi keşfin astronomide devrim niteliğinde bir ilerlemeyi temsil ettiği söyleniyor. Bu yeni gezegen, Neptün’ün yörüngesinin dışında yer alıyor ve 2006 senesinde cüce gezegen şeklinde sınıflandırılan Plüton ile hiçbir ilişkisi yok. Ayrıca, Dünya’nın kütlesinin beş ila on katı büyüklüğünde tamamen yeni bir nesne olduğu belirtiliyor.

Gezegen nasıl keşfedildi?

Gezegenin varlığı, güneş sisteminin en uzaktaki bölgelerinde hareketleri olan küçük buzlu cisimlerde Neptünötesi nesnelerin (TNO’lar) davranışları analiz edildikten sonra keşfedildi.

Güneş Sistemi'ndeki 9. gezegenin varlığı doğrulandı

Dokuzuncu gezegen fikri bir asırdan fazla bir süredir bilim dünyasında dolaşmaktadır. Fakat, Batygin’in ekibinin sunduğu kanıtlar bu güne kadar sunulan en güçlü kanıtların arasında yer aldığı değerlendiriliyor.

Araştırmacılar TNO’dan gelen bütün verileri analiz etti ve anormal hareket kalıplarını aradı. Bu hareketler yalnızca yakındaki büyük kütlelerin kütleçekim etkisiyle açıklanabilir. Varsayımsal gezegenin çok eliptik ve çok uzak yörüngeye sahip olduğu tahmin ediliyor, bu da onu mevcuttaki teleskoplarla tespit etmeyi son derece zorlaştırıyor.

“NASA gelişmiş teleskop hazırlıyor”

Gezegen izole edilmiş durumda ve güneş ışığını da az miktar yansıtıyor, bu da doğrudan görmeyi zorlaştırıyor. Bu engeli aşabilmek adına NASA, gizemli gök cismine hassasiyetle ulaşmak için daha gelişmiş teleskoplar yapmayı planlamaya başladı.

Bir gök cismini gezegen olarak sınıflandırmak adına gereken veriler her gök cismini gezegen şeklinde sınıflandırmaz. Mevcut yönergelerde bir gök cisminin gezegen kabul edilebilmesi için aşağıdaki temel kriterler sayılan verileri karşılaması gerekmektedir:

Açık yörünge: Nesne kendi yörüngesine hakim olmalı ve yörüngesini diğer nesnelerle önemli derecede paylaşmamalıdır.

Yeterli kütle: Cisim kendi yerçekimi altında yuvarlak bir şekil alabilecek ve yakındaki diğer nesnelerin yerçekimi etkilerini yenebilecek kadar büyük olmalıdır.

Güneş Sistemi'ndeki 9. gezegenin varlığı doğrulandı

Bu kriterler, Plüton’un cüce gezegen şeklinde tekrar sınıflandırılmasına yol açan kriterlerin aynısıdır. Bu kriterlere göre Plüton, Kuiper kuşağındaki diğer nesnelerle aynı yörüngeyi paylaştığından gezegen olarak kabul edilemez. Bu yeni gezegen söz konusu olduğunda, onun kütlesiyle TNO üzerinde olan çekimsel etkisi, onun bir gezegen olarak sınıflandırılması için güçlü kanıtlar sağlıyor.

Keşfedilmemiş gezegenler de olabilir”

Dokuzuncu gezegenin keşfi sadece güneş sistemiyle ilgili bilgimizi genişletmekle kalmıyor, evrene dair anlayışımızı da değiştiriyor. Keşif, gezegen oluşumu ve bizimkine benzer yıldız sistemlerinin yapısıyla ilgili ipuçları da sağlar.

Ek olarak, bu gezegeni incelemek, yörünge mekaniği ve sistemin uzak bölgesindeki kütle dağılımı hakkındaki temel soruların yanıtlanmasına yardımcı olabiliyor. Keşif aynı zamanda güneş sisteminin uzak bölgelerinde şimdilik bilinmeyen başka gezegenlerin var olma olasılığını da artırıyor.